Meral Çetinkaya

Meral Çetinkaya

HATİCE ANA (MERAL ÇETİNKAYA)

Ben Hatice…  Hatice ana derler bana… Ben hem erimi hem de aslan gibi üç evladı mı vatana şehit verdim. Şehit anası olmak kolay değildir. Yüreğin yanar cayır cayır da şehittir diye sabreder, Rabbine için yana yana hamd edersin... Bilirsin cennettedir ama yine de çok hasretlik çekersin… Bir boynu bükük, mazlum oğlum kalmıştı elimde lakin kaderde ona da bu toprakta şehadet şerbetini içmek varmış. Zülfikar’ıma çok yandı içim… Yavrum saftı, mazlumdu… Zalimin iftirasına, zulmüne uğradı. Kınalı kuzumu şehit ettikleri gün ben bir yemin ettim. “Gün gelecek Zülfikar zulmün boynuna dayanacak! Onu öyle birine verecem ki zalimin boynunu kesecek. Onu buradan sürecek. Ve ben o güne kadar bekleyeceğim” diye ant içtim. Bekledim de… Benim yiğit evlatlarım gitti lakin Allah’ın yeryüzündeki yiğitleri biter mi? Mevlam bana Aziz’i gönderdi… Aziz benim mazlum yavrumun dualarının kabulü, gönlünde yatan şehitliğin sebebiydi… Zülfikar’ı Aziz’in avuçlarına bıraktım. O bana oğul ben ona ana oldum. Yeri geldi sırdaş, yeri geldi yoluna yoldaş oldum… Ama Aziz en çok benim gönlümde ki yarama merhem, Allah’a ettiğim yeminimin umudu oldu.