Meleklerin Aşkı'nın 7. Bölümünde; Yağmur bir kez daha Melek’in hayatını kurtarmış, onu uçurumun kenarından çekip almıştır. Yağmur yine Melek’in elini bırakmamıştır ama bu kez bırakan Melek’tir. Çünkü Yağmur tüm cesaretini toplayıp ilan-ı aşk edecekken onu susturmuş ve Yağmur’un elini havada bırakmıştır. Yağmur bunu kabullenemez. Melek onu susturmuştur çünkü onu sevmemektedir, böyle düşünür. Bu yüzden Çekilmezlerin evinde daha fazla kalmasının anlamı yoktur. Melek’i sürekli görmeye devam ederse acısı daha da katlanacak, hem de Melek’i rahatsız edecektir. O yüzden her şeyin başladığı yere, huzurevine dönmeye karar verir. Melek de bir kararın kıyısındadır. Yağmur’u susturmasına susturmuştur ama kalbinin sesini susturamamıştır. Bu yüzden bir süre herkesten uzaklaşmaya karar verir. Bu gidişin bir kaçış olduğunun ve Melek’in bu aşktan kaçamayacağının farkındadır. Bu yüzden beklemeyi tercih eder. Yağmur’un gidişi evde bir infial etkisi yaratır. Çünkü Yağmur evin temel direği haline gelmiştir. Yağmur, süper kahraman gibi herkesin imdadına yetişmekte, tüm problemleri sihirli dokunuşuyla çözmektedir. Bu yüzden Yağmur’u döndürmek için ellerinden geleni yaparlar. Yağmur, yıllar sonra bulduğu aile sıcaklığını yitirdiğini zannettiği anda Çekilmezler, huzurevine bir çıkarma yaparlar ve Yağmur’u ikna ederler. Yağmur, yeniden Çekilmezlerledir. Fakat bir eksikle… Melek, evde değildir. Nerde olduğunu kimse bilmemektedir. Melek, kendini onarmak için farklı bir yol seçmiş, karşılıksız iyilik ve sevgiden başka hiçbir şeyin olmadığı bir yere gitmiştir. Kimsesiz çocuklarla ilgilenmekte, onlara gönüllü öğretmenlik yapmaktadır. Melek, burada kendini her şeyden ve en önemlisi aşktan çok uzakta zannederken kendisini kaçtığı her şeyin tam da içinde bulur. Melek ve Yağmur bir masalın başkahramanı olmuşlardır.