Selin Ciğerci: Show TV'de olmak gurur verici!

Kurduğu kozmetik markası ile kısa zamanda güzellik sektöründe sözü geçen bir isim haline gelen Selin Ciğerci, bu kez bambaşka bir proje ile Show TV izleyicileriyle buluşuyor. Sosyal medyadaki başarılarının ardından iş dünyasına adım atan Selin Ciğerci, jüri koltuğuna oturuyor ve çok özel moda yorumlarıyla 1 Başka Güzel'e renk katıyor.

Selin Ciğerci, hiç şüphe yok ki sosyal medyanın en ünlü isimlerinin başında geliyor. 5 milyona yakın takipçisi var. Attığı her adım konuşuluyor. Fenomenlik kalıbına sığmadı, müzik piyasasına atıldı, single çıkardı. Bununla da yetinmedi, bir kozmetik markası kurdu ve geçtiğimiz yıl 8 milyon TL vergi ödedi. 'Hedefim vergi rekortmeni olmak' diyen Selin Ciğerci, şimdi ise SHOW TV'nin sevilen moda programı '1 Başka Güzel'de jüri koltuğuna oturuyor.

"Babam, Türkiye'nin tekstil alanında en önemli iş adamlarından bir tanesi. Zamanında babamla çok çalıştım. Modelistlikten, kumaştan, kesimden ve dikişten anlarım." diyen Ciğerci, Türkiye'nin majör kanallarından birinin ekranlarından izleyiciyle buluşmasının hem kendisi, hem de ailesi için çok gurur verici olduğunu söylüyor.

Hayatının nasıl bir dönemindesin? Nasıl gidiyor her şey?

Hayatımın en yoğun ama en zevkli dönemi diyebilirim. Aynı zamanda risk aldığım bir zamanındayım. Televizyon çok alışık olduğum bir yer değil ama bunun üstesinden gelebileceğime inanıyorum. Telefon benim kendi televizyonumdu, ama burada çok büyük bir prodüksiyon var. Eşlik ettiğim, Raşit Bağzıbağlı, Bige Çalışkan ve Esra Eron önemli isimler, onlarla birlikte bu kulvarda yürümek onore edici ve beni de heyecanladırıyor.

Televizyon programı için teklif geldiğinde ilk ne hissettin?

İlk başta sıcak bakmadım açıkçası. Ancak fikirlerine ve düşüncelerine çok önem verdiğim arkadaşım Bige Çalışkan'ın beni ikna etmesi kolay oldu. İyi ki de kabul etmişim. İzleyiciler de çok memnun. Beni seçtikleri için de ayrıca çok teşekkür ederim. Türkiye'nin böyle majör kanallarından birinde olmak benim ve ailem için çok gurur verici.

Selin Ciğerci programa neler katıyor?

Programa renk, enerji, neşe kattığımı düşünüyorum, umarım izleyiciler de böyle düşünyordur. Babam, Türkiye'nin tekstil alanında en önemli iş adamlarından bir tanesi, zamanında babamla çok çalıştım. Modelistlikten, kumaştan, kesimden ve dikişten anlarım.

Programda ilk günlerin nasıl geçti?

Küçük heyecan ama çok büyük bir mutlulukta. Mutluluğum, heyecanımın önüne geçti diyebilirim. İlk 3-4 çekimde heyecan yoktu, çünkü insanlar programa dahil olduğumu bilmiyordu. İnsanlar programa çıkacağımı öğrendikten sonra heyecanım başladı. Haftanın 6 günü çekimimiz var ve çok tempolu geçiyor.

Sana göre stil sahibi olmanın en önemli kuralları nedir?

İnsanın önce kendi vücudunu tanıması ve giydiğini yakıştırması önemli. Dünya markası giyersin ama kendine yakıştıramazsan bir anlamı kalmaz. Elbise kadını mısın, pantolon kadını mısın, yoksa her şeyi kaldırabiliyor musun... Bunu bilmelisin.

Giymekten en fazla keyif aldığın parça?

Yer yerinden oynasın vazgeçmeyeceğim parça tayttır. Taytı kim icat etmişse sağ olsun...

Dolabınızda olmazsa olmaz 3 şey nedir?

Tayt, bol t-shirt ve kapüşonlu sweatshirt.

İşte bu stil sahibi!' dediğin kadınlar kimler?

Maya Diab, ben (gülüyor) ve Beyonce.

Kozmetik markan var, işler nasıl gidiyor?

20 tane mağazam oldu. Son durak Eskişehir.. Toplam 41 mağazam olacak. 42 olmayacak.

Neden?

Yeter 41 tane, maşallah olsun.

Kaç çalışanın var?

Güzellik salonlarında 260, kendi şirketimde de 230 çalışanımız bulunuyor. Toplam da ise 490 çalışanımız var. 20 tane de franchising verdim. Çalışanların yüzde 85'i kadın.

Hedefin nedir?

Hedefimiz dünya markası olmak. Ben öldükten sonra da adımın yaşamasını istiyorum. Bir kozmetik markasından ortalık teklifi geldi ama kabul etmedim, sadece kendi ismimle yürümek istiyorum. 'Ben oldum!' demiyorum, 'ben oldum' dediğim gün, öldüğün gündür. Daha çok yolum var...

Kozmetikten sonra moda sektörüne de atılmak ister misin?

Moda sektörüne atılmaya düşünmüyorum. Ama televizyonda olmak isterim, ekranı çok sevdim. Eğlence programı yapabilirim.

Kazancının bir kısmını da sosyal sorumluluk projelerinize ayırıyorsunuz. En yardımsever kadın ödülüne de layık görüldün. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Ben paylaşmaktan mutlu oluyorum. Üç günlük dünyada yaşıyoruz, insanlara faydalı olmalıyız. Yeni bir ürün çıkartacağım, kazancının hepsini 'Kimsesiz Çocuklar Derneği'ne bağışlayacağım. İnsanlara dokunmak benim için dünyanın en güzel şeyi. İş hayatından çekilsem, markamı satsam ben yine güzel yaşarım ama insanlara ekmek kapısı açmak beni mutlu ediyor. Ben, şirketime yeni insanları işe sokarak kendimi ödüllendiriyorum.

Bu kadar başarılı olacağınızı tahmin edebiliyor muydun?

'Evet' desem yalan olmaz çünkü çok çalışıyordum, bunun farkındaydım. Ben, her zaman olduğum gibi davrandığım için bir yerlere geldim. Ne kadar kazandığımı bilmiyorum, ülkeme vergimi vereyim o önemli. Bu yıl 8 milyon TL vergi verdiysem seneye de inşallah 12 milyon TL veririm.

Biraz da 'özel hayat' diyelim. Geçtiğimiz aylarda Gökhan Çıra ile evliliğinizi bitirdiniz. Yalnızlık zor geliyor mu?

Gelmez mi. Bir 'günaydın' yazanım bile yok. 'Uyudun mu?' diye soranım yok. Ama şu an için hayatımda istediğim en son şey ilişki. Zamana ihtiyacım var, şu an yeni bir aşka hazır değilim.

Gökhan Bey geçtiğimiz günlerde 'zeytin dalı' uzattığını söyledi. Barışır mısınız?

Severek ayrıldık ama Gökhan ile asla barışmam.

Evlilik kelimesi ile uzaklaştın mı?

Hayır uzaklaşmadım, başka birisini seversem yine evlenirim. Ben aşk kadınıyım, aileyi, huzuru severim. Bundan sonra yanımda birisini görüyorsanız zaten ben onunla aşk yaşıyorumdur. Tanıma evresinde kimseye göstermem zaten.

Çağla Şikel 'fakir biriyle aşk yaşayabilirim' demişti. Sen ne düşünüyorsun?

Ben bundan sonra ünlü biriyle olsam yine 'reklam' diyecekler. Maddi durumu iyi biriyle aşk yaşasam bu kez de 'parası var onun için' diyecekler. Normal bir insanla birlikte olsam, 'sana hiç yakıştı mı, oldu mu?' diyecekler. Yani beni kimseye vermeyecekler. Ben zaten kendime kendime zaten yetiyorum. Para benim için geri planda. Hayat müşterek, kötü alışkanlığı olmasın, düzgün biri olsun bana yeter.