Güncelleme: 05 Haziran 2018 Salı, 17:10:45
Vartolu’yu ilk olarak halı sahada Kahraman’la iş konuşurken gördük.
Önce isteğinin kirli işlerini Çukur’da devam ettirmek olduğunu sandık. Ancak karşısında İdris vardı. Ve İdris Koçovalı Çukur'da Vartolu'ya izin vermedi.
Vartolu Koçovalı'lardan istediğini alamayınca deliye döndü ve onlara unutamayacakları bir acı yaşattı.
Vartolu’nun artık tek bir amacı vardı. O da Çukur’u ele geçirip Koçovalı'ları yok etmek. Belki de en başından beri amacı buydu!
Çukur’u karıştıran Vartolu’nun geçmişi yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştı. Sırtındaki Çukur dövmesi Vartolu’nun aslında anlattığı gibi bir adam olmağını gösteriyordu. O da aslında Çukur'luydu.
Çocukluğunun geçtiği mahallede artık bambaşka biri olarak dolaşıyordu. O herkes tarafından Vartolu Sadettin olarak biliniyordu.
Ne kadar geçmişini saklamaya çalışsada acısı onu ele veriyordu.
Geçmişi hatırladığında unutamadığı büyük bir anısı vardı. Annesi üvey babası tarafından gözlerinin önünde öldürülmüştü. Bunun tek suçlusu olarak İdris Koçavalı’yı görüyordu. Yani gerçek babasını…
Vartolu gerçekten İdris'in oğlu muydu?
Vartolu annesinin adını her duyduğunda deliye dönüyor öfkesine hakim olamıyordu.
Mihriban yarası hiç kapanmıyordu.
Babası olarak bildiği İdris’ten intikam almak için Çukur'a gelen Vartolu’nun çocukluğuna dair tek anısı annesi değildi. En yakın arkadaşı Sadiş'i de hala Çukur'daydı.
Sadiş’i tekrar görmek Vartolu’yu bambaşka bir adam haline getiyordu. Vartolu'nun Sadiş sayesinde içindeki iyi insan ufak da olsa ortaya çıkıyordu.
Salih olarak ayrıldığı Çukur’a , Vartolu Saddetin olarak dönen ve aradığı mutluluğu tekrar Sadiş'te bulan Vartolu geçmiş acısını unutabilir mi?
Vartolu babasından nefret ettiğini sansa da aslında ondan sadece sevgi istiyordu.
Vartolu ne sevgisine ne de öfkesine hakim olabiliyordu. Öfkeliyken yaptığı hatalar bugün onları baba oğul olmaktan uzaklaştırıyordu.
Vartolu'nun asıl kimliği yavaş yavaş ortaya çıkıyordu.
Peki kimliğini gizlemeye çalışan Vartolu bu durumu daha ne kadar saklayabilecek?
Koçovalılar'ın evine saldırıldığı zaman Vartolu bir an bile tereddüt etmeden yardıma koştu. Çünkü o evde onun için çok değerli biri vardı. Sadiş'i...
Vartolu, Sadiş'i için bu öfkesinden vazgeçer mi?
Vartolu, Saadet'ten ne kadar kaçmaya çalışsa da ona olan aşkı ve özlemi daha ağır basıyordu. Sonunda Saadet'le görüşmeye karar verdi. Bir perdenin arkasına saklanan Vartolu, Sadiş'e yüzünü göstermedi.
Vartolu, Saadet'in yanında ne kadar Salih olsa da, küçüklüğünden beri içinde büyüttüğü öfke onun karanlık tarafını engelleyemiyordu. Asıl amacını asla unutmuyor. Annesini öldüren Kasım'ın cezaevinden çıkmasını bekliyordu.
Ölüme gözü kapalı giden Vartolu söz konusu Sadiş olunca onun incinmesinden, zarar görmesinden korkuyordu. Bu yüzden de onu korumak için kendisinden uzaklaştırdı.
Ancak uzaklaşmak Vartolu için bir çözüm değildi. Saadet'i görmemek için ne kadar çaba sarf etse de özlemine yenik düştü. Onu karşında gören Vartolu'nun içindeki küçük Salih tekrar ortaya çıktı.
Çukur'u ele geçirmek için elinden geleni yapan Vartolu bu amacına ulaşmıştı. Çukur artık ondaydı. Koçovalılar'a geri vermek için tek bir şartı vardı. Çocukluğunda annesinin ona anlattığı masallar gibi babasının da ona masal anlatmasını istiyordu.
Vartolu içindeki baba özlemini daha ne kadar saklayabilir?
Çocukluğunun geçtiği ev artık Vartolu'nundu. Geçmişin acısını silmek, o evi yıkmak en büyük arzusuydu. Ancak Yamaç ipuçlarını birleştirdi. O evin Vartolu için neden bu kadar önemli olduğunu öğrendi. Vartolu Sadettin aslında Çukur'un çocuğu Salih'ti. Vartolu'nun sırrı yavaş yavaş ortaya çıkıyordu.
Ona küçükken büyük acılar yaşatan adamı, annesinin katilini dışarda bekliyordu. Ona geçmişin hesabını soracaktı. Ancak işler plandığı gibi gitmedi. Vartolu, Kasım'ı elinden kaçırdı.
Öfke Vartolu'nun en büyük sorunlarından biriydi. Eğer işler onun istediği gibi gitmezse çevresine öfke saçıyordu. Ancak bir kişiye bu halini göstermiyordu. O da Beyefendi'ye... Ta ki Vartolu'nun teli atana kadar...
Beyefendi'ye bütün öfkesini gösteren Vartolu bu işten bir ceza alacak mı?
Vartolu'nun Salih olduğunu anlayan Saadet onun karşısına çıktı.
Vartolu'nun yıllar önce ayrılmak zorunda kaldığı Saadet şimdi karşısındaydı.
Saadet'in karşısında öldü sandığı içindeki çocuk Salih tekrar ortaya çıktı. Hala her şeye ve herkese öfkeliydi. Vartolu, geçmişte yaşadığı acıları anlatsa bileı bugün işlediği suçlarını telafi edemiyordu.
Kendi ailesine savaş açan Vartolu ilk dardebe yere inmişti. Yaptıkları, acıları, sevdikleri hepsi üstüne geliyordu. Sığınmak için annesini kaybettiği eve gitti. Annesine olan özlemini haykırdı.
Vartolu'nun abisi olduğunu öğrenen Yamaç ne yapacak?
Vartolu'nun öfke anında Beyefendi'ye sarf ettiği sözler başına bela oldu. Vartolu'nun aslında kim olduğunu merak eden Beyefendi onu ve tüm adamlarını kaçırdı. Vartolu artık köşeye sıkıştı. Ya adamlarının hayatı sonlandıracak ya da gerçekte kim olduğunu Beyefendi'ye söyleyecekti. Adamlarını kurtaran Vartolu, Beyefendi'ye Salih Helvacı olduğunu söyledi.
Vartolu yıllarca beklediği ana kavuştu. Annesini öldüren adam artık elindeydi. Onu öldürmek Vartolu'nun en büyük isteklerinden biriydi. Ancak Kasım'ın ailesi Vartolu'nun elini kolunu bağlıyordu.
Vartolu küçük bir çocuğu kendi kaderini yaşamasına göz yumacak mı?
Gözünü karartan Vartolu, Emmi ve Paşa'yı kaçırdı. İdris kardeşlerini kurtarmak için Vartolu'ya savaş açtı ve evini bastı. Ancak Vartolu ve İdris'in en büyük engeli Yamaç oldu.
İdris Yamaç'a 24 saat mühlet verdi. Vartolu ya Çukur'dan gidecek ya da ölecekti.
İdris'in konuşmasını duyan Saadet, Vartolu'nun hayatını kurtarmak için Çukur'dan beraber gitmeyi teklif etti. Yaşayacabilecekleri o güzel anları anlattı. Beraber güzel bir gelecek hayal ettiler.
Vartolu hayallerinin peşinden gidecek mi?
Sevdiği kadınla mutlu bir hayat için Çukur'dan gitmeye karar veren Vartolu, bu fikrinden son anda vazgeçti. İntikam duygusu o kadar güçlüdür ki huzurlu bir yaşamı seçmedi.
Vartolu annesinin mezarının başında neden Çukur'dan gidemediğini anlatırken Yamaç geldi. İkili arasında büyük bir kavga başladı. Yamaç, Vartolu'nun Çukur'dan gitmesi için yalvardı. Ancak Vartolu Çukur'dan gitmeyeceğini, bilmediği şeyler olduğunu belirtti. Yamaç ise herşeyi bildiğini, babasının oğlu olduğunu söyledi.
İki kardeş ilk defa kartlarını açık oynadı.
Vartolu savaşa hazırlandı. Onun için artık bu yoldan geri dönmek yoktu...
Savaş günü geldi. Koçavalılar, Vartolu'nun evine saldırdı. Saldırıdan kaçmak için arabaya binen Vartolu'nun karşısına bir minibüs çıktı. Minibüsten inen adamlar Vartolu'nun arabasını kurşun yağmuruna tuttu.
Kurşun yağmurunda öldüğü zannedilen Vartolu'nun Yamaç tarafından bir depoda saklandığı ortaya çıktı. Ölüm savaşı veren Selim'in ölmesi durumunda, Yamaç Vartolu'yu yaşatmayacağını söyledi.
Yamaç babasının Vartolu'yu öldürmemesi için bir plan hazırladı. Celasun, Vartolu'yu arabaya binmeden bayıltarak onu bir depoya gizledi. Arabanın içinde olmayan Vartolu, Baykal'ın ona hazırlamış olduğu tuzağa düşmedi.
Yamaç’ın kendisini kurtarmasına anlam veremeyen Vartolu, Yamaç'a neden onu kurtardığını sordu. Yamaç'ın “Babamın bir oğlu daha ölmesin” sözleri iki kardeşi derinden sarstı. Vartolu, Yamaç'ın tanıdığı diğer insanlardan daha farklı biri olduğunu anladı.
Vartolu hapsedildiği depoda kendisiyle hesaplaştı. Her zaman hayalini kurduğu Salih Öğretmen ve onu bugüne kadar hayatta tutan Vartolu Sadettin olarak yüzleşti.
Emmi’nin kendisinden bir şey gizlediğini anlayan İdris onu takip etti. Vartolu'nun hapsedildiği depoya gelen İdris burada Vartolu'yla karşılaştı. İdris bu sefer bütün gerçekleri biliyordu. Vartolu'ya göre İdris onu yine Vartolu Sadettin olarak görecekti. Ancak İdris'in "Salih" diye hitap etmesi Vartolu için büyük bir şaşkınlık yarattı.
Yıllar sonra birbirlerine kavuşan baba-oğul yani İdris ve Vartolu yüzleşmesi sonunda gerçekleşti. İdris, bunca zaman nerede olduğunu sorunca Vartolu acı dolu geçmişini anlatmaya başladı.
Ben kaç defa öldüm diyerek acı dolu çocukluğunu ve geçmişte kendisini insan yerine koymayan herkesten nasıl intikam aldığını anlatan Vartolu, Salih yerine Sadettin ismini nasıl aldığını da söyledi.
İdris’le yüzleşen Vartolu’nun önünde iki seçenek vardı; Salih Koçovalı olarak geçmişte kaçırdıklarını yaşamak ya da Vartolu Sadettin olarak ‘Çukur’da fırtına estirmeye devam etmek. Vartolu, İdris'in teklifine rağmen ikinci yolu tercih etti. Tüm mahalleliyi bir araya topladı ve "İdris Koçovalı'nın oğluyum ben" diyerek Çukur'u yeni bir kaosun eşiğine getirdi.
Çukur'da herkes Vartolu'nun yaşadığını öğrenmişti. Ancak Vartolu Saadet'e yaşadığını kendi göstermek istiyordu. Medet'in yardımıyla Saadet'le buluşan Vartolu gözyaşlarına hakim olamadı. İki aşık imkansızlıklara rağmen kısa bir süre olsa bile başbaşa kaldı.
Selim'in yanına gelen Vartolu, kardeş olduklarını Selim'e söyledi. İkisi de Baykal'ı artık ortadan kaldırmak gerektiğini biliyordu.
Yamaç'ın yanına giden Vartolu, Baykal'ı bitirmek için birlikte hareket etmelerini açıkladı. Vartolu, Baykal’ın maskeli adamları tarafından bir depoya getirildi. Fakat Baykal, korumaları sandığı kişiler Yamaç ve Medet'tir. Vartolu ve Yamaç güçlerini birleştirip Baykal'ı alaşağı etmiştir.
Vartolu Yamaç ile iş birliği yaparak Baykal'ı ele geçirdi. Yamaç dışarı çıkmak için Vartolu'ya önden gitmeleri gerektiğini, onları koruyacaklarını söyledi. Vartolu bu durumdan faydalanarak Baykal'ı kaçırdı.
Baykal'ın ortadan kaybolması ortalığın karışmasına sebep oldu. Elvis, Baykal'a karşılık Koçovalı kadınlarını kaçırdı. Bunu duyan Vartolu Saadet için büyük endişe duydu ve deliye döndü.
Koçovalı kadınlarının kaçırılması Çukur'un bütün erkeklerini bir araya getirdi. Kadınların olduğu depoya giren erkekler Elvis'in planıyla karşı karşıya kaldılar. Elvis, Yamaç ve Vartolu'nun geleceğini anlamış kadınlar depodan çıkarmıştır.
Vartolu, Saadet’i kurtarmak için Koçovalılar’la birlikte hareket eder. Elvis’in planıyla köşeye sıkışan Vartolu ve Koçovalılar, Elvis’in adamlarıyla savaşır.
Nedret, Saadet ve Vartolu’nun bir ilişkisi olduğunu öğrenir. Bu duruma sinirlenen Nedret silahını kapıp Vartolu’nun kapısına dayanır. O sırada gelen Medet, Nedret’in elinden silahı almaya çalışırken silah patlar ve Sultan’a isabet eder. Çukur artık ne Medet’i ne de Vartolu’yu ister. Vartolu gücünü toparlayna kadar Saadet’le başbaşa güzel bir gün geçirir.
Ancak bu güzel gün İdris’in gelmesiyle son bulur. Vartolu naparsa yapsın değişemeyeceğini anlar ve eski acımasız günlerine dönmeye karar verir.
Nazım’ın ortaklığını kabul eden Vartolu, Emrah’la tekrar karşılaşır. Artık üçü birlikte hareket etme kararı alır.
Emrah, Çukur'un gençlerini Vartolu'nun evine getirir. Çukur’un gençleri artık Vartolu’nun evini kendi eviymiş gibi görmek ister.
Çukur gençleri Vartolu için artık büyük bir güçtür. Onları arkasına almıştır. Çukur dövmesini onlara göstererek, bir farklarının olmadığını gösterir.
Yamaç'ı depoda yanmaktan kurtaran Vartolu, Çukur halkının teşekkürünü aldı. Herkes ona minnettar oldu.
Gözünün önünde sevdiği kadına damat gidecek olan adamın tıraşını izleyen Vartolu, her geçen an daha çok öfkelendi. Ahmet'in davulcuyu Vartolu'nun önüne göndermesi ile büyük kavganın fitili ateşlendi. Yamaç ve Vartolu bütün Çukur'un önünde kavga etti.
Vartolu, Medet'e silahlanma emri verdi. Düğünün gerçekleşmemesi için İdris Koçovalı ile son kez konuşucağını, kendisinden haber beklemesini söyledi.
Vartolu, Çukur'daki adamları çağırdı. Onlara silahları Çukur dışında satmalarını söyledi. Aldıkları paranın yarısını kendisinin yarısını da onların alabilceğini söyledi.
İdris Koçovalı'yı hapsedildiği yere çağıran Vartolu artık ona devrinin kapandığını söyledi.
İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.