Copyright 2024 Show Televizyon Yayıncılık A.Ş. Üretim ve Tasarım Ciner Bilgi Grubu
Dizimiz başlıyor, neler düşünüyorsunuz?
Tabii ki çok mutluyum, çok sevdiğim ve inandığım bir kadroyla çalışmak büyük bir lüks ve büyük bir şans. İnsani ilişkilerin başlangıçları, sonuçları ve sebepleriyle ilgili güzel bir yorum vereceğini düşünüyorum. Dolayısıyla hem eğlendirirken hem keyiflendirirken düşündürecek birçok alana hizmet eden bir iş yaptığımıza inanıyorum. Bunun da verdiği haklı mutluluğu ve gururu hissediyorum. Günümüzde işler belki reyting için yapılıyor ama bu iş değil. Bu işin ailevi ve insani bir misyonu var. Bu anlamda da içinde bulunmak benim için bir onur. 'Keşke Hiç Büyümeseydik' dediğimiz noktaları belki görebilirsek hayatta büyümenin daha güzelleşeceği bir iş yaptığımızı göstereceğiz. Büyümek aslında güzel bir şey ama bu diziyle o 'Keşke'lerin oluşma sebeplerini belki engelleyebiliriz diye düşünüyorum.
Karakterinizden bahseder misiniz?
'Mukaddes', evin annesi. Tabii ki o dönemin Türkiye’sinin de şartların kısıtlılığından dolayı o aile içinde zenginliği önemseyen, dış zenginlikten daha çok aile zenginliğinin, duygusal zenginliğin kıymetini bilen ama tabii ki annesinden ve babasından gördüğü anne - baba figürünü de sürdüren klasik bir anne ama aynı zamanda bir o kadar da şevkatli, yüreği sevgi dolu, çocukları ve eşi için yaşayan bir anne olarak görüyorum 'Mukaddes’i. İlerleyen zamanlarda naif yanı ve naif yanının getirdikleri de izleyiciye sürpriz olacak.
İnsanlar bu diziyi neden izlemeli?
İnsanı yakalamak için izlenmeli. Bu dizinin içinde insanın her hali ve o hallerin bütün sebep sonuç ilişkileri barınıyor. Aynı zamanda biraz nostalji, biraz tebessüm olacak. Orta yaşın hatırlayacağı günler var, günümüzde 13-14 yaşındaki çocukların hayal ettiği yılları izleme şansları olacak. Daha büyükler ise bol bol tebessümle kalplerinde mutluluk sızılarıyla birlikte izleyeceklerdir. Hepimize hayırlı ve uğurlu olsun.
Dizimiz başlıyor, neler düşünüyorsunuz?
Evet, dizimizin yayın tarihi geldi. Çok heyecanlıyım, çok merak ediyorum. Çektikten sonra bazen monitörden izleme şansı buluyoruz ama tabii çok küçük bir kısmını. Hepimiz çok duygusal vakitler geçiriyoruz, çok içten, çok candan, hissederek, kendimizden bir şeyler bularak oynuyoruz, çekiyoruz.
İnşallah bu hissetiklerimiz izleyicilere de geçer.
Karakterinizden bahseder misiniz?
Evin kızı 'Serpil’i oynuyorum. İyi niyetli, ailesine çok düşkün. Ama eğitimini bırakıp erkenden evlenmek gibi bir hata yapmış ve bunun pişmanlığıyla yaşıyor. Ne yazık ki yanlış bir evlilik yapmış mutsuz bir kadın. 'Serpil' için ailesinden kopmuş, mutsuz ve pişman bir kadın diyebiliriz.
İnsanlar bu diziyi neden izlemeli?
'Keşke çocuk olsaydım', 'Keşke gençliğime geri dönseydim', 'Keşke şunu yapmasaydım', 'Keşke bunu yapsaydım' dediğimiz cümlelerle yaşıyoruz çoğu zaman. Çekimler sırasında çocukluğumuzu ve gençliğimizi yaşıyoruz, anımsıyoruz. 'Kâh gülerek kâh ağlayarak' derler ya hani... Biz de gerçekten hem gözlerimiz dolarak hem gülerek, çok hissederek çalışıyoruz. Çok güzel şeyler hissettiriyor insana. Bir de dizide üç kuşak birden işlendiği için, her yaştan izleyicimize hitap edecek keyifli bir proje olduğunu düşünüyorum. Hepimizin ailesinden, konusundan - komşusundan, dertlerinden - tasalarından, pişmanlıklarından, gençliklerinden, çocukluklarından derlenmiş bir iş olduğu için de herkes kendi hayatını izleyecek. O yüzden çok keyif alınacağını düşünüyoruz.
Dizimiz başlıyor, neler düşünüyorsunuz?
Her sezona özenle, büyük umutlarla başlanır. Bunu defalarca yaşadım ama bu sefer senaryoyu okuduğumda nasıl bir şey olacağını hissettim. O yüzden heyecanım da beklentim de yüksek..
Karakterinizden bahseder misiniz?
Çocukla çocuk olabilen, beklenmedik süprizlerle hayatı keyifli kılarken çocuklarına yol gösteren, varını yoğunu, tüm enerjisini ailesine harcayan, bence biraz da sıra dışı bir karakter.
İnsanlar bu diziyi neden izlemeli?
Bizi biz yapan değerlerden, farkına varmadan uzaklaşıp, giderek daha da bireyleşen, teknoloji bağımlısı bir toplum haline geliyoruz. Üstelik bunu bile bile yapıyoruz. Çünkü kolayımıza geliyor. Bunu yaparken çevremizde neleri yitirdiğimizin farkında deģiliz. Bu dizi görmediğimiz, farkına bile varmadığımız, belki de kaçtığımız her şeye dokunuyor. Kayıtsız kalmak çok zor. Bu dizi hayatın ta kendisi. Her dönemiyle her yaştan insana seslenen herkesin kendinden bir şey bulacağı sıcacık bir aile dizisi. Zamanda kaybolmak yerine zamanda anılarla çoğalmak için izlenmeli.
Dizimiz başlıyor, neler düşünüyorsunuz?
Bütün ekip arkadaşlarım gibi heyecanlıyım. Samimiyetine çok güvendiğim bir iş çıkarıyoruz. Bu da beni çok mutlu ediyor. Her sahnesi ve her karakterinde 7'den 70'e herkesin kendi hayatlarından çok şey bulacağına eminim. Eski güzel günleri mutlulukla özlemle, yeri geldiğinde burukluklar ve hüzünlerle anacaklar. Bizlerle birlikte kendi gençliklerine, çocukluklarına gidecekler. Geçmişe yolculuğa çıkacaklar. Onlara çok özel anlarını hatırlatacağız. Teknoloji ve yeni hayat biçimleriyle yaşadıkları döneme yabancılaşmış, içlerinde bunun hüznünü duyumsayan herkesin yüreğine dokunacağız. Bunu biliyorum.
Karakterinizden bahseder misiniz?
'Ufuk', ailenin en küçük kardeşi. Yeri geldiğinde en küçük kardeş olmanın avantajlarını da yaşamış, talihsizliklerini de görmüş. Sevgi dolu bir ailenin içinde geçen çocukluk yılları belki de en büyük mirası. O büyüdükçe onunla birlikte büyüyen hayat, sorumluluklar, yeni dertler, aile içinde değişen dengeler ve uğruna hayatının en büyük kararını alıp ailesine sırtını döndüğü aşkı. Yıllar geçti 'Ufuk' büyüdü. Her şey çok değişti. Savrulup gittiği yollarda her şeyi unuttu. Sevgi neşe ve kahkahalarla dolu bir aileden, içinde yanıp tuştuğu koca bir aşktan geriye yapayalnızlıkta üşüyen bir adam kaldı. Şimdi 'Ufuk' da diğer kardeşleri gibi belki de her şeyi yeniden bulmak ve hatırlamak için baba evine dönüyor.
İnsanlar bu diziyi neden izlemeli?
Aile olmayı, bir aileye sahip olmanın bütün güzelliklerini yeniden düşünmelerini sağlayacağız. Herkesin bu diziyi izlemesini çok isterim. Ve hatırlamalarını; gerçek mutluluğun aslında ne olduğunu.
Dizimiz başlıyor, neler düşünüyorsunuz?
Her yeni başlayan dizi bir heyecan, bir coşkudur bizim işlerde ama bu sefer işin içine merak, mutluluk gibi kavramlar da girdi. Yıllardır hiç yapılmayan bir şeyi yapıyor olmanın merakı ve heyecanı var üzerimizde. İlk kez bir dizide 80'ler, 90'lar, 2000'ler ve günümüz anlatılıyor ve bu oyuncuların saçından makyajına, kıyafetinden duruş ve konuşmalarına kadar farkediliyor. O yüzden 'Keşke Hiç Büyümeseydik' şimdiden diziler rafının en kıymetli köşelerinden birinde yer almayı hakediyor.
Karakterinizden bahseder misiniz?
Ben 'Necati' karakterini canlandırıyorum. 'Necati', hayatının her döneminde kolay yoldan zengin olma hayalleriyle yaşayan, girişimci ama başarısızlığa mahkum bir adam olarak karşımıza çıkıyor. 2000'lerde işleri yoluna koysa da bu sefer hayatını bozuyor. Bir dönem kolay yoldan zengin olma hayallerini gerçeğe döndüren bir kesim vardı. 'Necati', O kesimden biri olmayı hedeflerken ailesinin çıban başı olmasını zaman zaman mizahi, zaman zaman da hüzünle izleyeceksiniz.
İnsanlar bu diziyi neden izlemeli?
Tek bir nedeni yok çünkü sebep çok. Eski yıllardaki yaşantısını özleyen mi ararsın, o yılları yad ederken ailesinin sıcaklığını kaybettiğini farkeden mi? Aslında en kıymetli şeyin sağlıkla ve sevdiklerinle nefes alıp vermek olduğu bir dünyada kendimizi ve hayatlarımızı ne hallere sokup hayatlarımızı anlayacağımız ve her bölüm sonrası ertesi güne farklı bir mantık ve bakış açısıyla bakılabileceği için izlenmeli.
Dizimiz başlıyor, neler düşünüyorsunuz?
Elbette çok heyecanlı. Sevdiğim mesleğimi sevdiğim insanlarla yapmak mutluluk verici ve bu benim için çok önemli. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak hazırlandık. Umarım hak ettiği yeri bulur.
Karakterinizden bahseder misiniz?
'Sadık', çocukluğunda anne ve babasının kendisini diğer kardeşlerinden daha az sevdiğini düşünen ve hatta 'Keşke beni de çok sevselerdi' diyecek kadar ebeveynlerine kırgın duygular beslemiş biri. Genç yaşlarda büyük ağabeyin ölümü ve diğer kardeşlerin evden ayrılmasıyla beraber evin sorumluluğunu babasıyla paylaşmış ve olgunluğa hızlı bir geçiş yapmış biri. Görücü usulüyle evlenerek baştan tanımadığı eşiyle uzun yıllar devam edecek uyumsuzluklar yaşayan ama çocuklarını kollayan ve seven bir baba. Oynamaktan gerçekten çok keyif alıyorum.
İnsanlar bu diziyi neden izlemeli?
Her yaş grubundan insan bu dizi de kendilerinden çok şeyler bulacaklardır. İnanıyorum ki dizimiz yoğun duygusu ve gerçekçi yaklaşımıyla herkesi kucaklayacaktır. Bunda katkısı olan başta yapımcımız Birol Güven, yönetmenimiz Uğur Yağcıoğlu, senaristlerimiz Murat Aras ve Eray Yasin Işık olmak üzere tüm ekibe çok teşekkür ederim.
Dizimiz başlıyor, neler düşünüyorsunuz?
İyi oyunculuklarla beslenen güzel bir senaryo var. Herkesin bam telini titretecek geçmiş güzel günler. O günlerden kokulu Arı Maya silgiler, soba üstünde kestaneler, pastanelerde gizlice buluşmalar var mesela.
Karakterinizden bahseder misiniz?
'Ayşe', hayatında bir kez olsun kendisi için karar verip mutluluğa koşacak olmuş ama hayat önüne engelleri yığmakta sakınca görmemiş. Aşka dair oturup rahatlıkla konuşabileceğimiz bir karakter. İyi biri. Kalbinde sahip olmak isteyeceğim türden bir aşk var. Potansiyeli çok daha fazlayken alelade yaşamayı seçmiş.
İnsanlar bu diziyi neden izlemeli?
Hepimizin içinde geçmişe, günümüze oranla daha güvende hissettiğimiz, teknolojiden uzak günlere karşı büyük bir özlem var. O günleri, sokakları, evleri, hisleri görmek iyi gelebilir.
Dizimiz başlıyor, neler düşünüyorsunuz?
İşin ustalaranın kaleme aldığı, birbirinden değerli oyuncuların oynadığı 'Keşke Hiç Büyümeseydik', izleyicilerin her pazar günü sabırsızlıkla bekledikleri bir dizi olacak. İzleyenler, kendilerinden çok şey bulacak. Diziyi zaman tünelinde yolculuk yapar gibi, kimi zaman hüzünlenerek, kimi zaman da kahkaha atarak izleyecekler. Bu dizide herkes kendisinden bir şeyler bulacak. 'Keşke'lerini sıcacık bir mahalle ve aile hikâyesi içerisinde izleyerek hatırlayacak.
Karakterinizden bahseder misiniz?
'Damat Ferdi' biraz uyanık, biraz paragöz, biraz fütursuz, biraz çapkın, biraz da gamsız bir adam. Duygulardan çok maddiyata önem veren bir kişilik. Ama tüm bunların yanında kimsenin kızamayacağı kadar da sempatik ve komik bir karekter. Şahsına münhasır halleri onun çoğu zaman hoş görülmesine yardımcı oluyor. 'Şeytan tüyü var' diye tabir edilenlerden.
İnsanlar bu diziyi neden izlemeli?
Hepimizin hayatta 'Keşke'leri var. Ama zamanı geriye döndürüp telafi etme şansımız yok. 'Keşke'lerimizle barışıp, uzlaşarak yaşamak zorundayız. 'Keşke Hiç Büyümeseydik’, böyle bir hikâye. Sıcacık güzel bir çekirdek ailenin yıllar içerisinde birbirinden nasıl koptuğunu ve babalarının cenazesi için bir araya gelen kardeşlerin çocukluklarından başlayarak, hatalarını, yol ayrımlarını sorguladıkları ve aile bağlarını tekrar kurmak için verecekleri mücadeleyi çok sıcak bir dille anlatacak.
Dizimiz başlıyor, neler düşünüyorsunuz?
Bu güzel dizinin heyecanla yayınlanmasını bekliyoruz.
Karakterinizden bahseder misiniz?
'Şennur' karakterini çok seviyorum. Patavatsız ve meraklı bir kadın. Her zaman yorumlarıyla olaylara nokta koyuyor. Kötü niyetli biri değil, sadece açık sözlü aslında, biraz da saf. Almanya’da büyümüş. Babası, Alman biriyle evlenmesin diye Türkiye’ye yollamış. Ama 'Şennur' kesin bir tercih şansı olsaydı Almanya’da kalmak isterdi. Bir şekilde aileler sayesinde 'Sadık' ile evlenip hayatını Türkiye’de kurmuş.
İnsanlar bu diziyi neden izlemeli?
Bu dizide her yaştan insanların yaşadıkları gösteriliyor. Genç yaşlarda yapılan yanlışların, alınan hatalı kararların nelere sebep olabileceği, hayatları nasıl değiştirebileceği anlatılıyor. Herkesin yaşayabileceği üzüntüler ve sevinçler bir arada.
Dizimiz başlıyor, neler düşünüyorsunuz?
Çok heyacanlıyız, uzun zamandır ekranlarda eksikliğini hissettiğimiz güzel bir aile hikâyesiyle, müthiş bir kadroyla izleyicinin karşısında olacağız.
Karakterinizden bahseder misiniz?
Ailenin büyük oğlu 'Necati’nin eşi 'Ayten' karakterini oynuyorum. 90’lı yıllarda yaşadıklarınının günümüzdeki yansımalarını göreceğimiz dişli bir karakter.
İnsanlar bu diziyi neden izlemeli?
Dediğim gibi geçmişe özlemimiz büyük. Yapımcımız Birol Güven, bu tattaki eksiklikleri çok doğru görebilen bir göze sahip. Hikâye sıcak, içten ve bizden. Oyunculuklar güçlü, hepimiz karakterlerimizi ilk günden benimsedik. Müzikleri mesela, ilk tanıtımdan anlayacağınız üzere hepimizin ezbere bildiği müzikler. Bir de üstüne yönetmenimiz Uğur Yağcıoğlu ve ekibinin profesyonelliği ve müthiş dokunuşları var. Bence bu yüzden izlenmeli ve izletilmeli diye düşünüyorum.