'Mehmet de benim gibi tutkulu'

Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden mezun olan Erdem Kaynarca, şu sıralar Show TV’de ekrana gelen, Gökhan Alkan ve Öykü Karayel’in başrollerinde yer aldığı ‘Kalp Atışı’ dizisinde Mehmet karakteriyle karşımıza çıkıyor. Kaynarca’yla dizi üzerinden başlayan sohbetimiz, rol aldığı tiyatro oyununa kadar uzandı...

‘Kalp Atışı’ dizisinden ilk teklif geldiğinde neler hissettiniz?

Menajerim Başar (Dengiz) beni arayıp Mehmet karakteri için düşünüldüğümü söyledi. Karakteri okuduğumda enteresan buldum. Sivri dediğimiz tiplerden gibiydi. İlk oynayacağım dizi olacağından, televizyon serüvenine böyle bir karakterle başlamak beni heyecanlandırdı.

‘SIRA DIŞI BİR KARAKTER’

Sıra dışı bir karakter, o yüzden Mehmet deyince benim aklıma Helen Keller’ın “Hayat ya gözüpek bir maceradır ya da hiçbir şey değildir” sözü geliyor. Mehmet, hayatı güvenli alanına sığınarak ya da herkesin gittiği yoldan giderek yaşamayı sıkıcı bulan biri. Risk almayı bir yaşam tarzına dönüştürmüş. İşlerini hallederken riskli, bazen de illegal olan yolu daha cazip bulabilen biri. Özgür ruhlu! Ama bu özelliklerine zıt bir zaafı var: Eylül’e olan aşkı. Bu anarşik ruh aşka toslayınca tepetaklak oluyor tabii. Asla kabul edilmese bile vazgeçmeyeceği, “O mutlu olsun yeter” diyerek uğruna her şeyi yapabileceği, kendine tezat olan bir duruma düşüyor.

Dizide asi bir karakteri canlandırıyorsunuz, normal hayatta nasıl birisiniz?

Mehmet’ten daha makul birisi olduğumu düşünüyorum. Mehmet’in yaptığı şeylere bakınca “Ben bu problemi böyle çözemezdim” dediğim çok oluyor. Mehmet tutkulu bir adam. Bu yönden benziyoruz. Bir şeye karar verdiğinde gerçekleştirmek için elinden geleni hatta fazlasını yapmaktan çekinmiyor. İstekleri elde etme konusunda yöntemlerimiz farklı olsa da özveri konusunda benziyoruz. Ben ilk üniversitemi felsefe bölümünde okudum. Lisedeki hayalim filozof olmaktı. 6 yaşından beri elime ne geçtiyse okudum. 11-12 yaşımdan beri sporla haşır neşirim. 4 sene yüzdüm ama profesyonel olmadan önceki son çıkışta bıraktım. Sonraki yıllarda basketbol, tenis, fitness ve yogayla uğraştım. Hatta ODTÜ’deyken Amerikan futbolu bile oynadım okul takımında. 4 senedir de profesyonel olarak modern dansla uğraşıyorum.

Dizinin ilerleyen bölümlerinde Mehmet’in hikâyesi nasıl gelişecek?

Mehmet için dizinin aksiyon bobini gibi diyebiliriz. Açık sözlü ve sezgileri kuvvetli biri olduğundan insanların zaaflarını suratlarına çarpma gibi bir durumu da var. Suç geçmişi olsa bile Mehmet’e kötü diyemeyiz. İşlediği suçlar Robin Hood tarzında. Âşık olsa da Eylül’ün mutluluğu için şu an uzakta kalıyor. Bunların hepsini yaptıran merak sanırım.

‘Kalp Atışı’ genç kadrosuyla da dikkat çeken bir dizi. Sette zaman nasıl geçiyor?

Böylesi pek denk gelmiyor. Genç kadrodaki çoğu kişinin ilk dizisi ve hepsi de yetenekli oyuncular. Setteki herkes ne olursa olsun keyifli bir şekilde çalışabilen insanlar. Setteyken genelde keyfim yerinde oluyor, zaman hızlı geçiyor.

‘Tiyatronun arındırıcı yanı var’

Bu sezon, ‘Arzu Tramvayı’yla tiyatro sahnesindesiniz...

İçinde bulunduğuma çok sevindiğim bir oyun. Ekipteki bütün oyuncular ilham verici. Hepsinden bir şeyler öğreniyorum. Yönetmenimiz Hira (Tekindor) ile çalışmak güzel ve geliştirici bir deneyim.

Tiyatro sahnesinde yer almak nasıl bir duygu?

Tiyatro, oyuncunun sanatıdır. Çünkü, yönetmen ne yaparsa yapsın son aşamada seyirci, karşısındaki oyuncu o an ne yaparsa onu izleyecektir. Sinema ve diziyse yönetmen sanatıdır. Tiyatronun, arındırıcı bir yanı var. Öte yandan tiyatrada son dönemde iyi oyunların sayısı artıyor. Benim de içinde bulunduğum yeni nesilden umutluyum ben. Tiyatro yükselişte!

‘Sıkı bir konsol oyuncusuyum’

Set dışında neler yaparsınız?

Bol bol kitap okur, film izler ve tiyatro oyunlarına giderim. Sıkı bir yabancı dizi fanatiğiyim. Bir de sıkı bir konsol oyuncusuyum. Set dışında, 15 Aralık’ta prömiyer yapacak olan ‘Baba’ adlı tiyatro oyunumu iple çekerek vaktimi geçiriyorum.