Show TV canlı yayını, dizileri, eğlence programları, oyuncular ve daha fazlası için Show TV uygulamasını indirin

Show TV'nin merakla beklenen yeni dizisi ‘Yeni Gelin’ bu akşam görücüye çıkıyor. Başrollerinde Jessica May ve Tolga Mendi’nin yer aldığı, Mustafa Avkıran, Dağhan Külegeç, Sema Keçik, Lale Başar, Renan Bilek, Yonca Şahinbaş, Burçin Bildik, Zeynep Kankonde, Esin Gündoğdu, Murat Kocacık ve daha birçok ünlü oyuncuyu kadrosunda bulunduran dizi, Anadolu’da bir aşiretin vârisiyle yaşamak için şehir hayatını geride bırakan Bella’yla, 20’li yaşlarındaki Hazar’ın maceralı aşklarını konu alıyor. Diziyi konuşmak için Adana’daki sette bir araya geldiğimiz Tolga Mendi ve Jessica May, “Bizi izleyenler pişman olmayacaklar” diyor.

 

TOLGA MENDİ

 ‘Jessica’yla birbirimize çok çabuk ısındık

Hazar’ın hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?


Hazar, Bozok Aşireti’nin vârislerinden biri. Doğduğu toprakların gözüpekliğini, yüreği karalığını almış, dayatmalarına ise her daim karşı çıkmıştır. Öyle ki bir anda vurulduğu yarı İspanyol Bella’yı koluna takıp konağa gelin diye getirmiştir. Hazar, ölümüne âşık, ailesi ölümüne inatçı. Hazar için hikâyemizin Romeo’su, Çukurova’nın modern ağası dersek doğru bir tabir kullanmış oluruz.

Dizinin oyuncu kadrosuna dahil olma süreciniz nasıl gelişti?


Yönetmenimiz ve yapımcılarımız benim rolüm için onlarca kişiyle görüşmüşler. Ancak gözlerimdeki ışığı gördükleri için bende karar kıldıklarını söylediler. Bugüne kadar ‘Acı Aşk’ ve ‘Rüzgarın Kalbi’ adlı dizilerde yan rollerde yer almıştım. Bu benim ilk başrolüm olacak. Yönetmenimiz Ersoy Güler’in kalemine güvendiğim için senaryoyu baştan sona okuduğumda direkt teklifi kabul ettim.


İlk kez başrolde yer alacaksınız. Neler hissediyorsunuz?


Türkiye’de bir dizide başrol oynamak ateşten gömlek giymek gibi bir şey bana kalırsa. Ben yaşım genç olmasına rağmen buna hazırım. Kendimde bu işin üstesinden gelecek enerjiyi ve potansiyeli görüyorum. Görmesem bu riskin altına girmezdim. Oyunculuğu sadece geçim kaynağı olarak görenlerden değilim. Alanımda zirvede olmak istiyorum. Ne kadar cefa çekmek gerekiyorsa da çekmeye hazırım.

Çok iddialı bir çıkış oldu! Biraz kendinizden bahseder misin?


Aslen Adanalıyım, 21 yaşıma kadar burada yaşadım. İki sene önce İstanbul maceram başladı. İnşaat mühendisliği okurken, İstanbul’a gelip sekiz ay boyunca hem Craft Tiyatro’da hem de Bahar Kerimoğlu’nun yanında oyunculuk eğitimi aldım. 10 yaşımdan beri içimde oyuncu olma hevesi vardı zaten. Bugüne kadar rol aldığım iki dizide staj yaptım. ‘Yeni Gelin’, benim kırılma noktam oldu.

Tekrar diziye dönecek olursak Hazar nasıl bir karakter?


Hazar okul için İstanbul’a gidiyor ama aşiretin oğlu olduğu için özündeki sertliği hiç kaybetmiyor. Ağırbaşlı bir karakter. Sert yönünü İstanbul’a gidince az da olsa törpülüyor.

Tolga’yı Hazar’la kıyasladığınızda neler söylersiniz?


Adanalı olduğum için mizacım ağırbaşlı. Bu yüzden karakteri canlandırma konusunda hiç zorlanmadım. Maneviyat olarak bana çok yakın.

Partneriniz Jessica May hakkında neler söylersiniz?


Jessica kısa sürede nerede duracağını, nasıl onuşacağını Türkler kadar öğrenmiş durumda. Ezberi kuvvetli, işine sadık ve oldukça çalışkan. Kendisini geliştirmek için uykusuz kaldığına şahit oluyorum. Ona hem Türkçe kelimeler, hem de âdetlerimizi öğretiyorum. Birbirimize çok çabuk ısındık.

Şöhrete ne kadar hazırsınız?
Şöhret deyince ister istemez duraksıyor insan. Bunu taşımak zor ama ben kesinlikle değişmeyeceğim. Her gece yatmadan önce ‘Allahım beni şaşırtma!’ diye dua ediyorum.

 

‘Seyircilerin gözleri bize takılacak’

Seyirciler neden ‘Yeni Gelin’i tercih etmeli?


Bugüne dek bu tarz bir kurgusu olan Doğu komedisi olmadı. Doğu deyince insanların aklına genelde acı geliyor ama bu komik ve enerjisi yüksek bir iş oldu. Seyirciler kanalları dolaşırken gözleri bize takılacak. Genç kadronun arkasında usta bir kadro var. Birbirinden renkli sahnelerimiz var. Daha ne olsun! Bu iş içimize sindi. Enerjimiz de oldukça yüksek. İspanya’dan Adana’ya uzanan bir aşk hikâyesi seyirciyi güldürecek ve dikkatini çekecektir.

 

‘Hayatta her şey inanmakla başlar’

 

Ülkemizde oyunculuk yapan isimlerden kimleri beğeniyorsunuz?


Benim için Türkiye’nin tepesinde olan üç tane erkek oyuncu vardır. Bunlar, Kıvanç Tatlıtuğ, Kenan İmirzalıoğlu ve Burak Özçivit. Neden diyecek olursanız, bugüne kadar rol aldıkları her işte milyonları ekran başına kilitlemeyi başardılar. Bundan 3-5 yıl sonra ben de kendimi onlarla aynı klasmanda görmek istiyorum. Çevremdekiler benim oyunculuk yapabileceğime inanmıyordu ama her şey inanmakla başlar. Kendimde bu potansiyeli görüyorum.

 

JESSICA MAY

‘İyi ki buraya gelmişim diyorum’

Bella nasıl biri?


Bella, Türkiye büyükelçisi bir babayla, yüksek sosyete bir annenin İspanya’da dünyaya gelmiş kızı. Bilgili ve görgülü olmasının yanı sıra aşırı sevecen, cana yakın ama bir o kadar da sakar. Hayatının aşkının teknesine atlayıp Çukurova’ya kadar geliyor. Konaktaki şer ittifakı gözünü açacak diye beklenirken onun gözleri, aşktan daha bir kör oluyor. Ona göre herkes özünde iyidir. Dizide ‘Bella’nın iyiliği, herkesi iyi etmeye yetecek mi’ bunu göreceğiz.


Brezilya’dan ülkemize yolunuz nasıl düştü?


Brezilya’nın Paranaense kasabasında öğretmenlik yapan bir annenin ve süt satan bir babanın kızı olarak dünyaya geldim. 15 yaşıma kadar ailemle birlikte çiftlikte yaşadım. Küçük yaşlardan beri içimde modellik yapma arzusu vardı. 17 yaşında Türkiye’ye yolum düştü. Çok kısa süre modellik yaptıktan sonra menajerim Ali Kınay’ın destekleriyle bu noktaya kadar geldim. Bir gün televizyon dünyasında olacağımı hiç ummazdım. Buradaki insanların sıcakkanlılığını gördükten
sonra iyi ki gelmişim diyorum. Ailem de bana çok destek oldu.

Brezilya’daki hayat ile Türkiye’deki hayat arasında kıyaslama yaptığınızda neler söylersiniz?


Brezilya’daki gibi burada da insanların sıcaklığı ve samimiyeti söz konusu. İki milletin hayata karşı duruşları, espri tarzları, aileye bağlılıkları ve coşkuları çok benziyor. Ancak teknoloji konusunda Türkiye biraz daha önde gibi duruyor. Öte yandan ülkeniz coğrafi bakımdan eşsiz. Adana’nın bana kucak açması beni çok onurlandırdı!


‘TÜRKÇE ÖĞRENMEK KOLAY!’


Türkçe’yi ne kadar zamanda öğrendin?


Dil kursuna gitmeden, okuduğum kitaplarla 2 yılda iyi derecede Türkçe konuşur hale geldim. Her gün yeni kelimeler öğrenmek için uğraşıyorum. Bu dil kulağıma çok hoş geliyor, öğrenilmesi de oldukça kolay. Arkadaşlarım, yönetmenimiz ve oyuncular bana kol kanat geriyor sağ olsunlar!


Seyirciler ‘Yeni Gelin’i neden izlemeli?


Bu sırf maceralı bir aşk hikâyesi değil, gelin-kaynana arasındaki çekişmeler seyirciyi güldürecek. Yabancı bir gelinin Türkiye’ye gelip yaşadıklarını mizahi bir dille anlatıyoruz. İzlemeye değer bana kalırsa. Bizi izleyenleri mahcup etmeyeceğiz.

 

‘Yeni Gelin’le tanınacaksın. Şöhrete ne kadar hazırsın?


Benim önce kendimi kanıtlamam gerekiyor. Bu dizi ben Bu dizi benim için büyük bir armağan zaten.

 

‘Boğaz bana huzur veriyor’ 

İstanbul’da en çok nereleri seviyorsunuz?

Arnavutköy, Bebek ve Rumelihisarı başta olmak üzere boğaz hattı üzerinde dolaşmaktan aşırı keyif alıyorum. Boğaz, bana huzur veriyor. Tarihi yarımadada ise Ayasofya ve Sultanahmet’i çok büyüleyici buluyorum. İstanbul’da neredeyse gitmediğim müze de kalmadı. İlk fırsatta yeni yerler keşfetmeye devam edeceğim.

 

Türk yemekleri hakkında ne kadar bilgiye sahipsiniz?


Normal bir Türk kadını kadar. (Gülüyor) Mercimek çorbası, köfte, kurufasulye, pilav ve barbunya yapmaya bayılıyorum. Yemeklerim lezzetlidir. Ben değil arkadaşlarım söylüyor. Bunun dışında en çok İskender kebap yemeyi seviyorum.

 

‘Aşk büyük bir lütuf’


Aşkı kendi pencerenizden nasıl yorumlarsınız?


Aşk Allah’ın biz insanlara en büyük lütfudur bana kalırsa. İnsanlar aşkın değerini bilmeli. Eğer kalbin çarpı- yorsa işini de aşkla yaparsın. Hem aşk insanı yükseltir. Aşk, yüzyıllardır insanların dilinde olan vazgeçilemeyen bir tutku ve sarhoşluk halidir.

X