SHOW TV’nin Pazar günü ilk bölümü yayınlanacak yeni dizisi ‘Arkadaşlar İyidir’in genç oyuncuları Akın Akınözü diziyi “Bu hikâyedeki herkesin geçmişten bir yarası var”, İdris Nebi Taşkan ise “Gençlerin hayata tutunma savaşlarını görecekler” sözleriyle anlatıyor.

 

'BU DİZİDE HERKES HAYATINI GÖRECEK'

‘Arkadaşlar İyidir’ projesine nasıl dahil oldunuz?

Ben eski profesyonel basketbolcuyum. Babam da basketbol antrenörü. Ailemizin basketbol okulunda antrenörlük yapıyordum. Annemin bir arkadaşı beni görüyor ve fotoğrafımı istiyor. Fotoğrafları O3’ün drama direktörü Lale Eren’e göstermiş ve ardından görüşmeye çağrıldım. Zeynep ve Deniz Hoca karşımda olunca çok heyecanlandım. Sonra Zeynep Hoca, Eren karakterini anlatıp bana hissetmemi söyledi. Sonra da kadroya dahil oldum. Ümit Çırak oyuncu koçumuz, bütün ön hazırlık sürecinde onunla ve Zeynep Hoca ile çalışarak Eren karakterine hazırlandım.

‘Arkadaşlar İyidir’ insanlara ne sunuyor?

Beş gencin hayatla mücadelelerini anlatacak. Bu dizide bakkalın çırağı da zengin biri de kendi hayatını görecek. Gençlerin hayata tutunma savaşlarını görecekler.

İnsanlar bu diziyi neden izlemeli?

Hayatta en ağır basan şey dostluktur. Aşk dediğin sadece karşı cinse olmaz. Basketbola, işine veya ailene âşıksındır. Ben anneanneme âşığım mesela. Arkadaşlar sana en yakın kişidir. Birlikte özgür olabildiğin için arkadaşlar iyidir. Gençler bu hikayeyi de arkadaşları da çok sevecek.

‘MUTLU SAHNELERDE ZORLANDIM’

Dizide Eren karakterini canlandırıyorsunuz. Eren nasıl biri?

Eren’in yaşadığı birçok şeyi yaşadığım için onu çok iyi anlıyorum. Çocukluğu çok güzel giderken yaşadığı bir olay her şeyi altüst ediyor. Bu süreçte babası onları terk ediyor. Bu Eren için büyük bir travmaya sebep oluyor. Baba sevgisiyle büyümediği için asi bir çocuk. Kendini asla küçümsetmez, çok gururlu ve bir o kadar da komik. Çok duygusal olsa da duygularını öfkeyle belli edebiliyor. Yaşadıkları insanlara karşı bir kabuk örmek zorunda bırakmış. Gerçek Eren çok daha derinlerde.

Akın Akınözü’yle konuşurken Yunus’la Eren’in zıt gözükse de aslında çok benzer olduklarını konuştuk. Siz buna ne kadar katılıyorsunuz?

Yunus’la Eren sokakta yürürken biri ters bir laf etse Yunus karşısındakini anlamaya, onunla konuşmaya çalışır, Eren kafa atar. Böyle bakınca birbirlerinden çok farklılar. Ancak Eren öfkesinin dışında çok anlayışlı ve iyi biri. Sadece saygısızlığa gelemiyor.

Eren’i canlandırırken en zorlandığınız şey ne oldu?

Mutlu sahnelerde zorlandım. Çünkü Eren’in mutluyken bile hüznü var. Mutluyken onu hissettirmeye çalışmak gerçekten zordu.

 Eren’in aşka bakışı nedir?

Eren için aşk diye bir şey yok. Onun aşk ihtiyacını dostları kapatıyor. Bir sürü kız ona âşık olsa da onun aklı başka bir yerde.

Emre Karayel ve birçok değerli isimlerle çalışmak nasıl bir duydu?

Emre Karayel’i ilk gördüğümde dondum kaldım. Yıllarca televizyonda seyrettiğim biriyle oynamak çok heyecan verici. Hocalarım gerçekten bana çok yardımcı oluyorlar. Hiçbir zaman motivasyonlarını kaybetmeden bana enerji veriyorlar.

Ekip için neler söylersiniz?

Akın Akınözü: Ben hayatımda bu kadar beyefendi ve bu kadar düzgün Türkçe konuşan kimseyi görmedim. Hep neşeli enerji kaynağı.

Aslı Melisa Uzun: Görebileceğiniz en saf en temiz insanlardan. ‘Tatlış’ derler ya gerçekten öyle.

Su Kutlu: Dobra ve harbi kız.

Hayal Köseoğlu: Bir erkeğin kankası genelde erkek olur ama Hayal’le bambaşka bir bağımız ve dostluğumuz var. Kankam... 

‘BASKETBOL BENİM İÇİN HOBİ’ 

Bundan sonra hedefiniz oyunculuk mu basketbola devam edecek misiniz?

Basketbol benim için artık bir hobi. Dizide Eren’in de basketbol sevmesi benim için büyük bir şans. Bundan sonrasında yolum oyunculuk. İyi bir oyuncu olmak istiyorum.

Oyunculuk aklınızda hep var mıydı yoksa basketbolcu olmak mı istiyordunuz?

Çok severek başladım basketbola ama yıllar geçtikçe basketbol bir meslek haline geldi. Basketbol bana yetmemeye başladı. Eskisi kadar zevk almamaya başladığımda aklımda oyunculuk vardı. Neler yapabileceğimi araştırıyordum. Bu şekilde adım attım şimdi konservatuvar sınavlarına gireceğim.

Oyunculuk sizin için ne anlam ifade ediyor?

Oyunculuk hiç bitmeyen bir serüven. Her yeni karakter sizi başka dünyalara yöneltir.

 

‘YUNUS DUYGULARINI İÇİNDE YAŞIYOR’ 

‘Arkadaşlar İyidir’e nasıl dahil oldunuz?

Zeynep Hoca daha önce yer aldığım projede de beni beğenmişti ancak çalışamamıştık. O zamandan aklında kalmışım. Yunus karakterine de beni yakıştırınca çalışmalara başladık.

Dizide Yunus karakterini canlandırıyorsunuz. Yunus nasıl biri?

Yunus, Manisa’dan İstanbul’a okumak için geliyor. Şehri öğrenirken en büyük desteği ve gücü arkadaşlarından alacak, nitekim arkadaşlar iyidir. Yunus, ailesinin tek çocuğu. Yardımseverlik onun için çok önemli bir kelime. Okulda para kazanmak için bile cankurtaranlık yapıyor.

Eren ve Yunus birbirine zıt iki karakter. Onları bir araya getiren şey nedir?

Bu ekibin bir arada olmasında hepsinin bir payı var. Aslında Eren daha farklı daha sert gözükse de Eren’in özü Yunus. Onları da bir araya getiren aslında bu gizli yakınlık. Davamız aynı yöntemimiz farklı. Diğerleri Yunus’ta kaybettikleri samimiyeti ve gerçekliği görüyor. Yunus ekibin gerçeği. 

Ekipte aşk ilişkileri biraz karışık sanırım...

Yunus, Seda’ya (Aslı Melisa Uzun) âşık ama söyleyemiyor. Yunus biraz çekingen ve duygularını içinde yaşıyor. Diğerlerinden farklı bir yerden gelmiş olması Yunus’u cesaretsiz kılıyor. Buradaki sıkıntılardan biri de şu: Merve de (Hayal Köseoğlu), Yunus’a âşık. Yunus bunun farkında değil. Hissediyor ama emin olamıyor. Çok iyi arkadaş olduklarından bunu kendine yakıştıramıyor.

Yunus ‘Arkadaşlar İyidir’de neler yaşayacak?

Bu hikâyedeki herkesin geçmişten bir yarası var. Yunus yara almadan geldiği İstanbul’da acılarla tanışacak. Bu süreçte Yunus arkadaşlarına, arkadaşları da Yunus’a iyi gelecek. Yunus yardım etmek kadar yardım almanın önemini anlayacak.

Zeynep Günay Tan ve Emre Karayel gibi isimlerle çalışmak nasıl bir duygu?

Bir okulun içerisinde her şeyi yeniden öğreniyor gibiyim. Çok şanslıyım ki bu kadar üst düzey bir okulun içinde yer alabiliyorum.

Ekip arkadaşlarınız için neler söylersiniz?

İdris Nebi Taşkan: Ekibin en küçücüğü. Hiç sahip olamadığım kardeşim.

Aslı Melisa Uzun: Tescilli güzelimiz bizi güzel enerjisi ile onurlandırıyor.

Su Kutlu: Su aramızda en deneyimli olanımız. Profesyonel.

Hayal Köseoğlu: Hayal bizim neşe kaynağımız her zaman ekibi de beni de yükseltir.

‘OYUNCULUK BİR İŞÇİLİK’ 

Oyuncu olma fikri ilk olarak ne zaman ortaya çıktı?

ABD’de University of California Berkeley’de uygulamalı matematik bölümünde okuyordum. Son yılımda kendimi masa başında göremedim. O zaman sanatla ilgilenmeye başladım. Anne tarafım sanatla ilgilidir. Hatta lisede annem beni konservatuvara göndermek istemişti ama ben istememiştim. O zaman matematik istiyordum. Matematiği sahneye uygulama fikri çok cazip geldi.

Döndükten sonra neler yaptınız?

Başlarken ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Craft Atölye’de yaklaşık bir yıl eğitim aldım. O sırada da deneme çekimlerine gidiyordum. ‘Muhteşem Yüzyıl: Kösem’ projesinde Zeynep Hoca’nın dikkatini çekip başladım.

Oyunculukta aradığınız şey nedir? Sizi ne tatmin eder?

Aradığım tatmin değil. Oyunculuktan tatmin beklemiyorum. Aradığım şey deneyim.

Erkek oyuncular sadece canlandırdıkları karakterlerle değil fiziki görüntüleriyle de dikkat çekiyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Oyunculuk bir işçilik. Benim amacım bu işçilikte ustalaşmak. Bu yolda her ikisi de olmalı. Görüntü ve yetenek birbirinden ayrı değil. 

'SPOR BENİM İÇİN  NEFES ALMAK GİBİ' 

Set dışındaki zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Fitness’a gidiyorum ama spor benim için nefes almak gibi. Okumaya vakit ayırmaya çalışıyorum. Şu aralar çok yoğunuz ama boş zamanlarımı ailem ve arkadaşlarımla geçirmeyi seviyorum.

 Sevgiliniz var mı?

Şu an yok.