SHOW TV ekranında bu akşamdan itibaren her perşembe ‘Roman Havası’ esecek. Yapımcılığını Erler Film’in, proje tasarımını Türker İnanoğlu’nun üstlendiği dizi, herkesi ekran başına kilitleyecek. Hakan Arslan’ın yönettiği, senaryosunu ise Fethi Kantarcı, Barkın Şenüren ve Saygın Delibaş’ın kaleme aldığı dizi zengin oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor. Dizide Oya Başar, Levent Ülgen, Günay Karacaoğlu, Petek Dinçöz, Erkan Şahin, Cezmi Baskın, Lalizer Kemaloğlu, Boğaç Aksoy, Gökhan Şahin, Gülay Baltacı, Mehtap Ar, İlhan Daner, Galip Erdal, Mesut İzgi, Hakan Dülger, Çiğdem Aygün ve Goncagül Narlı gibi isimler rol alıyor. Sette buluştuğumuz oyuncular, merakla beklenen diziyi HT Magazin’e anlattı...
PETEK DINÇÖZ (Aslı):
'Günlerimiz dans edip şarkı söyleyerek geçiyor.'
Uzun bir aranın ardından yeniden ekrandasınız. Çekimler nasıl gidiyor?
Usta oyuncularla birlikte olmak benim için büyük bir şans. Nasıl tepkiler alacağız ben de merak ediyorum. Burada olmak çok güzel. Hatalarım varsa sağolsun Oya Abla (Başar) hemen düzeltir. Set zaten aile ortamı oldu. Sabah saat 08.00’de başlıyoruz akşam 20.00’ye, 22.00’ye hatta bazen 24.00’e kadar devam ediyoruz. Havalar soğudu ama içimiz o kadar sıcak ki soğuk bize işlemiyor. Bunun da ekrana yansıyacağına, izleyiciye geçeceğine inanıyorum. Tam bir Roman havasıyla, sıcak bir aile dizisiyle ekranda olacağız.
Rolünüz için özel bir çalışmanız oldu mu?
Olmadı. Zaten dans etmeyi çok seviyorum. Sahne programlarımda da muhakkak dans şovum oluyor. Günlerimiz dans edip şarkı söyleyerek geçiyor. Gülmek isteyenlerin tercih edeceği, sıkıntılarından uzaklaşabileceği bir dizi oldu.
OYA BAŞAR (Zarife):
‘Ailece keyifle izlenecek bir dizi’
Canlandırdığınız Zarife karakteri için özel bir çalışmanız oldu mu?
Romanlar çok keyifli bir topluluk. Günlük yaşıyorlar ve yaşamayı biliyorlar. Zaten hayatı çok ciddiye almamak lazım. Ben teneke çalsa oynarım. Göbek atmayı çok sevdiğim için hiç zorlanmıyorum. Öyle özel bir çalışmaya gerek yok.
Çekimler nasıl geçiyor?
Havaların soğumasıyla özellikle dış çekimler üşüyerek geçiyor ama biz set ortamındaki sıcak havayla ısınıyoruz. güzel bir ortam var.
Bu diziyi diğerlerinden ayıran ne olacak?
Eğlenceli bir dizi. Bir aile çocuklarıyla birlikte keyifle seyredebilir. Keyifle yaptık, seyirciye de geçeceğine inanıyorum.
CEZMI BASKIN(Emin):
‘İnsanları rahatlatacak bir masal’
Dizi seyirciyle buluşuyor. Neler hissediyorsunuz?
Çok umutluyuz. Severek eğlenerek çektik. Ben seyirciden iyi bir not alacağımıza inanıyorum.
‘Roman Havası’nı diğer dizilerden ayıran ne olacak?
‘Roman Havası’nın bir masal olması çok önemli. Bizim insanımız böyle masalları seviyor. Ciddi şeyler insanları yoruyor. Insanlar daha rahatlamış bir halde dizi izlemek istiyorlar. Bizim dizimiz de tam öyle bir dizi. Neşeli, keyifli... Insanları rahatlatacak her şey var.
Canlandırdığınız Emin nasıl biri?
Gırnatacı Emin. Gırnata çalıyor, biraz kılıbık. Mahallede bir kahvesi var, onu işletiyor. Palavracı bir adam.
Rolünüz için özel bir hazırlık yaptınız mı?
Roman değiliz ama kapı gıcırtısı duysak oynuyoruz. Özel bir çalışma veya gözlem yapmadım. Biz eğlenirsek seyircinin de eğleneceğine inanıyoruz. Bu yüzden de biz çok eğleniyoruz.
ERKAN ŞAHIN (Kerem):
‘Çok eğleniyoruz’
Roman Havası’na nasıl dahil oldunuz?
Benim diziye dahil olmam çok ilginç oldu. Düğünde keşfedildim. Dizide Aslı’ya deli gibi âşık olan Kerem karakterini canlandırıyorum. Kerem, gündüzleri taksi şoförlüğü yapıp akşamları keman çalıyor.
Diziyle ilgili beklentiniz nedir?
Gerçekten harika bir ekibimiz var. Bu kadar değerli insanın arasında olmak beni çok mutlu ediyor. Herkesin söylediği gibi sette gerçekten çok eğleniyoruz. Umarım bu seyirciye de geçer, seyirci de bizim kadar keyif alır.
BOĞAÇ AKSOY (Şahin):
‘Set, okul gibi’
Dizide hangi karakteri canlandırıyorsunuz?
Emin karakteri dayım ve ben onun kızı Sultan’a âşığım. Sürekli Sultan’ın peşinden koşan liseli bir genci canlandırıyorum.
Projeye nasıl dahil oldunuz?
Benim ilk dizim. Daha önce sinema filminde oynamıştım ama dizi bambaşka bir şeymiş. Ilk dizimde bu kadar iyi bir kadroda olmak büyük bir şans. Burası oyunculuk anlamında okul gibi oldu benim için. Yıllardır seyrettiğin insanlarla çalışmak muhteşem.
LEVENT ÜLGEN (Haydar):
‘Romanları kıskanıyorum’
Diziye nasıl katıldınız?
Proje zaten belliydi. Eski kadro, Cezmi Abi filan vardı. Aramıza yeni katılan arkadaşlarımız da birbirinden değerliydi. Burada olmam sürpriz olmadı.
Rolünüz için özel bir çalışmanız oldu mu?
Ben öncesinde role hazırlık yapmam. Senaryo okuyup ezber de yapmam. O an içimden nasıl geçerse öyle oynarım. Ama Romanları çok kıskanıyorum. Arkamızda çalan orkestra Romanlardan oluşuyor. 5 yaşındaki çocuk bile enstrüman çalıyor. Keşke Roman olsam da böyle enstrüman çalabilsem.
GÜNAY KARACAOĞLU (Elmas):
‘Güldürmek için geliyoruz’
Rolü kabul etmenizi sağlayan etken neydi?
Benim için önemli olan bir işin samimi ve sahici olması. Bu 2 özellik bir projede varsa 1-0 önde başlanıyor. Sıradan insanların hikâyelerini çok severim. Hepimizin evinde beyaz peynir vardır. Bazen kendimizdeki hikâyeleri unutup başka hikâyelere özeniyoruz ama buzdolabındaki peynir bizi daha çok ilgilendiriyor.
Çekimler nasıl geçiyor?
Sette her şeyi mizaha vuruyoruz. Her anımız çok eğlenceli ve komik geçiyor. Dizide birçok şeyle dalga geçiyoruz ama aynı zamanda da altını çiziyoruz. Var olan şeye ya gülersin ya ağlarsın. Biz güldürmek için geliyoruz.
GÜLAY BALTACI (Havva):
‘Halka halkı yansıtıyoruz’
Dizide nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Ben ve Günay (Karacaoğlu), Zarife’nin görümceleriyiz. Sürekli bir arada olan 2 aile ve onların günlük olaylarını anlatan sıcak bir dizi oldu. Halka halkı yansıtıyoruz. Belki onların içindeyken fark etmedikleri şeylerin altını çiziyoruz.
Bir önceki dizinizde Trakya şivesini kullanıyordunuz. Roman şivesine geçiş zorladı mı?
Kolay değil. Başta bir alışma evresi oldu tabii ama oturdu artık.